7 Aralık 2010 Salı

KENTİMİN SUSKUN LİDERİ!


Başlıgı yazdıktan sonra farkediyorum ki; başlık, gerçekten çok etkileyici. Keşke kentimin suskun lideri de bu başlık kadar etkileyici olabilseydi, ben de bu satırları yazmak zorunda kalmasaydım. Maalesef olamadı seçildi ve Allah tarafından susturuldu.
Böl, parçala ve seçil metodunu kullanarak 2009 yerel seçimlerini kazanan kent önderimiz, seçildikten sonra bir siyasetçiden beklenenin tam aksine içine kapandı ve sustu. Herkes dilinin tutuldugunu zannetti. Dilinin tutulmadığını ise, zaman zaman eline verilen mikrofonlar da ''Katıldığınız için teşekkür ederim, emeği geçen herkese teşekkür ederim'' gibi kısa cümleler kurduğunda anladık. Nasıl olur da bir siyasetçi eline geçirdiği mikrofunu kullanmaz? Diye hayretlere düştük. Hasta mı acaba? Diye endişelendik. Bize küstü mü acaba? Diye günlük tasalarımızı unuttuk. Çünkü; bir siyasetçinin en çok sevdiği oyuncaktır mikrofon, elinden aldığınız zaman dudağını büker, gözleri nemlenir, savunmasız kalır. Hal böyle olunca, yani lider susunca bir dedi kodu çıktı kentimde ''Kral dilsiz''.
Bu durum da, acilen bir şeyler yapılması gerektiğini düşünen ben, hemen saray'a müraacat ettim. Saray yetkilileri ile görüştüm ''lider neden sustu?'' diye sordum. Dedim ki, tez söyleyin bana liderimi kim susturdu, liderim neden sustu?
Saray yetkilileri metin olmamı telkin ettiler ve dediler ki; esas lider suskun lider değil, esas lider Eren liderdir. Hoppala dedim yetikililere, Eren lider de kim? Dedi ki onlar da, adı üstünde işte Eren lider, Allah tarafından atandı. Ben, Ermiş lider istemiyorum kardeşim diye çıkıştım sarayın en yetkililerine, ben seçilmiş lider istiyorum. Seçilmiş lider konuşamıyor dediler. Neden? Dedim. Çünkü; yaşlandı dediler. Ulan dedim, siz bu sarayda oyun mu oynatıyorsunuz, eskisi gençti gençliğine verdik, yenisi yaşlı yaşlılığına verdik. E yok mu bunun ortası. Yok dediler.
Sonra, dedim ki saray yetkililerine, bari atanmış Eren lider konuşabiliyor mu? Yani az da olsa ''Halkça'' biliyor mu? Çat pat biliyor, derdini anlatabilecek kadar dediler. İşte o zaman bu satırları yazmaya karar verdim.
Ey kentimin lider seçerleri; görün işte, gerçek Cumhuriyet Halkçı lider seçemezsen saraya, o da susar. Susmakla da kalmaz, Allah tarafından atanan Ermişlere bırakır sarayı. Sen de yanar durusun haline...
Unutmadan söyleyeyim, hiç faydası yok mudur ''suskun liderin'' bana? Olmaz olur mu. Dünyanın yuvarlak olduğunu liderimden öğrendim ben. Nasıl mı? Şöyle: 1989 yılın da CHP sıralarında oturduğunu iddaa eden liderim, sırası ile DYP, YTP (arada başka bir siyasi parti varmı bilmiyorum) ve ardından tekrar başladığı nokta olan CHP. Bu seyehatten anlıyorum ki, dünya yuvarlaktır. Sahilde durup ilerleyen geminin kaybolan bacasını takip etmek gibi bir şey, çıplak gözle liderimi takip etmek.
Ayrıca sabırı da liderimden öğrendim ben. Hiç bir siyasinin sıkılmayacağı açılış, panel, tiyatro gibi etkinlikler de, hem konuşmak istemeyen, hem de sonuna kadar orada oturmak sabrını gösteren liderim, bana da sabrı öğretti. Allah razı olsun...
Bir daha ki makalen ''Liderler neden susar'' ile görüşmek üzere

1 yorum:

Alfa Tivi dedi ki...

yazı bitmemiş bence yarıda kesmişin